Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) sona ermesiyle birlikte yaklaşık 450 milyar TL’lik dev kaynak yeni adres arıyor. Ekonomide açılan bu yeni sayfanın en büyük kazananı ise gayrimenkul sektörü olacak. Yüksek faizlerin konut kredilerini zorlaştırdığı bir dönemde, özellikle arsa ve tarla yatırımları yatırımcıların gözdesi haline gelirken; sektör, KKM sonrası dönemin en parlak yatırım trendine hazırlanıyor.
Türkiye ekonomisinde bir döneme damgasını vuran Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması 23 Ağustos 2025 itibarıyla sona ererken, finansal piyasalarda yeni bir dönemin ilk sinyalleri görülmeye başladı.
KKM, 2023 yılında 143 milyar dolarlık (3,4 trilyon TL) büyüklüğe ulaşarak zirve yapmış, ancak zamanla daralarak 2025 Ağustos itibarıyla yaklaşık 11 milyar dolar (450 milyar TL) seviyesine kadar gerilemişti. TC Merkez Bankası, 2025 yılı para politikası metninde KKM’den çıkışı resmi bir hedef olarak açıklamış olsa da son adımla birlikte uygulama tamamen kapatılmış oldu.
KKM’nin sona ermesi; döviz, enflasyon ve bankacılık sistemi açısından çeşitli risk ve fırsatları beraberinde getirse de serbest kalan dev kaynağın yönelimi açısından en çok dikkat çeken alanlardan birinin gayrimenkul sektörü olması bekleniyor.
NOVO Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aytuğ Dikbaşer, bu gelişmenin yatırımcı davranışları üzerinde belirleyici olacağını vurgulayarak şunları söyledi: “KKM’nin bitişiyle birlikte piyasada ciddi bir likidite boşalımı yaşanıyor. Yaklaşık 450 milyar TL’lik bu kaynağın önemli bir bölümünün gayrimenkule, özellikle de krediye ihtiyaç duyulmayan arsa ve tarla yatırımlarına yönelmesini bekliyoruz. Yatırımcılar, dalgalı piyasalarda güvenli liman arayışında gayrimenkulün cazibesini yeniden keşfedecek.” dedi.
Son dönemde yüksek faizler nedeniyle konut kredilerine erişimin zorlaştığına dikkat çeken uzmanlar, bu nedenle arsa ve tarla yatırımlarının öne çıkacağını belirtiyor. Özellikle gelişim gösteren bölgelerde, değer artışı potansiyelinin konut yatırımlarının üzerinde olması bekleniyor. Marmara ve Ege bölgesinde arsa, tarla ve konut yatırımlarının öne çıkması beklenirken, İstanbul ve belli büyükşehirlere yakın lokasyonlar, yatırımcı ilgisinin merkezine oturabilir.
Hazine açısından da süreç olumlu bir tablo sunuyor. KKM’nin sona ermesiyle birlikte kur farkı ödemeleri ortadan kalkacak, bu da bütçe disiplinini destekleyecek. Böylece hem kamu maliyesinde rahatlama sağlanacak hem de kaynakların ekonominin farklı alanlarına yönelmesi mümkün olacak.
Dikbaşer, bu gelişmenin gayrimenkul sektörüne uzun vadeli etkilerini şu sözlerle özetledi: “Ekonomi sahnesinde yeni bir perde açıldı. Hazine üzerindeki yükün kalkması, finansal istikrarın güçlenmesi ve yatırımcıların yön arayışı, gayrimenkulü önümüzdeki dönemde bir kez daha stratejik konuma taşıyor. Doğru bölgelerde doğru yatırımlarla bu süreç hem yatırımcıya hem de sektöre kazandıracak.” sözlerine ekledi.
Yorumlar